YENİ DACIA DUSTER
Sağlamlığı Vurgulayan Dış Tasarım ve Tamamen Yenilenmiş İç Tasarım, Yeni Ekipmanlar ve Daha Fazla Opsiyon, Az Yakıt Tüketimi ve Performans Avantajı Sunan Motor Seçenekleri Yeni Duster’da
Dacia markası Türkiye’de yükseliş trendini sürdürüyor. 2012 yılını 10. sırada tamamlayan Dacia, 2013 yılında toplam pazarda marka sıralamasında 7. sıraya yükseldi. Türkiye, uluslararası platformda da Dacia satışlarında en başarılı ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye dünya sıralamasında 4. sıraya yerleşti. 2010 yılında lansmanı gerçekleştirilen Dacia Duster üç yılda 450 binden fazla müşterinin gönlünü fethetti. Türkiye’de ise Duster müşterilerin en çok tercih ettiği dizel SUV modeli. Aynı zamanda 4×4 segmentinin de lideri. Yeni Duster Türkiye’de 2 Aralık 2013 tarihinde 36.600 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Dacia, Sandero ve Sandero Stepway’i yenileyip Lodgy ve Dokker modellerini pazara sunduktan sonra ürün gamını eksiksiz hale getiriyor ve Yeni Dacia Duster ile birlikte ürün gamı tamamen yenilendi.
Dışta ve İçte Revizyon
Yeni Dacia Duster’ın ön yüzü, her yol koşuluna uygun bir otomobil olduğunu vurgulayacak biçimde iyileştirildi. Yeniden tasarlanan ızgaranın artık yeni bir hava giriş kanalı ve gündüz farlarına sahip çift optikli farları var. Aracın iç mekânı da yeni ön panel ile birlikte yeniden tasarlandı. Elektronik denge programı (ESP) ve dört hava yastığı, Eco mode, gündüz farları, vites değiştirme göstergesi standart olarak sunuluyor. Buna ek olarak Dacia MEDIA NAV, hız ayar ve sınırlayıcı ve arka park sensörleri de opsiyon olarak müşterinin beğenisine sunuluyor.
Performans İçin Üretilen Yeni Motorlar
Yeni Dacia Duster, 1.5 dCi motorun iki versiyonu ile sunuluyor bunlar 90 ve 110 beygirlik motorlar. Bunların her ikisi de daha düşük yakıt tüketimleri ile birlikte üstün sürüş özellikleri sağlıyor. Ayrıca, 1.6 16V 105 beygir motorun benzinli ve LPG’li versiyonları da Türkiye pazarında satışa sunuluyor. Yeni Duster’da sunulan Eco mode sayesinde sürücülere yakıt tüketimlerini azaltmada yardımcı oluyor ve sürüş tarzına ve yol koşullarına bağlı olarak karbon emisyonları yüzde 10’a kadar azaltılabiliyor. Kullanımındaki çok yönlülük, 4×2 versiyonunun her yol koşulundaki becerileri ve 4×4 versiyonunun off-road kabiliyetleri bile araçta mevcut.