Avrupalı Honda CR-V Hybrid, Türkiye yollarına çıkıyor
Avrupa’da satışa sunulan ilk hibrit Honda SUV modeli CR-V Hybrid, 20 Temmuz 2019 tarihinde Türkiye’de satışa çıkıyor.
Honda CR-V Hybrid’in sisteminde, var olan güç kaynakları arasında sorunsuz geçiş yapmayı sağlayan İ-MMD (Akıllı Çok Modlu Sürücü) teknolojisi kullanılıyor. Honda CR-V Hybrid bu teknolojiyi kullanarak yola çıkan ilk araç oldu. Honda’nın 2025 yılı ‘Elektrikli Vizyon’ stratejisi kapsamında geliştirilen, sürüş koşullarındaki yüksek verimlilik seviyesi ile Avrupa genelinde başarısını kanıtlayan i-MMD Hybrid teknolojisi, iki adet güçlü elektrik motoru ile bir adet 2,0 litre hacimli i-VTEC Atkinson döngüsüne sahip benzinli motoru bir arada kullanıyor. Ayrıca İ-MMD teknolojisi tamamen yenilikçi güç ve aktarma organı ile geleneksel mekanik şanzımana olan ihtiyacı da ortadan kaldırarak pratik bir çözüm sağlıyor. Honda CR-V Hybrid, 450.000 TL’lik fiyatıyla Türkiye’de satışa çıkacak.
Temelinde Teknoloji Var
Honda CR-V Hybrid modelinin temelini Honda’nın 2025 yılı ‘Elektrikli Vizyon’ stratejisi kapsamında geliştirilen i-MMD (Akıllı Çok Modlu Sürücü) teknolojisi oluşturuyor. Honda CR-V Hybrid, bu teknolojiyi kullanarak yola çıkan ilk araç olarak dikkat çekiyor. i-MMD teknolojisindeki hibrit sistem, 2,0 litre hacimli i-VTEC Atkinson döngüsüne sahip benzinli motor ve biri elektrik jeneratörü olmak üzere iki adet elektrik motorunun bir arada kullanılmasını sağlıyor. Honda CR-V Hybrid’in yüksek verimlilik sağlayan 2,0 litre hacimli i-VTEC Atkinson döngüsüne sahip benzinli motoru, iki elektrik motoru ve lityum-iyon bataryadan oluşan sistemi 184 PS güç ve 315 Nm tork üretiyor. Geleneksel şanzımana olan ihtiyacı da ortadan kaldıran i-MMD teknolojisi, sabit oranlı tek dişli hareketli parçalar arasında doğrudan bir bağlantı oluşturularak daha yumuşak bir tork aktarımı sağlanıyor. Honda’nın kullanıma sunmuş olduğu bu çözüm, diğer hibrit araçlarda kullanılan gezegen dişliye sahip e-CVT şanzımana oranla çok daha yüksek bir verimlilik sunuyor.
Amaç Yüksek Verimlilik
Honda’ya özgü i-MMD teknolojisi, mümkün olan en yüksek verimlilik seviyesini sağlamak için; Elektrikli Sürüş, Hybrid Sürüş ve Benzinli Sürüş olmak üzere üç farklı sürüş modu arasında otomatik olarak geçiş yapabiliyor. Elektrikli Sürüş Modu’nda lityum-iyon bataryanın sağlamış olduğu enerji elektrik motoruna yönlendiriliyor ve benzinli motor kapalı tutularak elektrik motoruyla tekerlekler harekete geçiriliyor. Hybrid Sürüş Modu’nda benzinli motor jeneratör olarak görev yapan ikinci elektrik motoruna güç veriyor. Jeneratör olarak görev yapan ikinci elektrik motoru diğer elektrik motoru için ilave elektrik enerjisi üretiyor. Benzinli Sürüş Modu’nda ise kilitli bir kavrama benzinli motor ile tekerlekler arasında doğrudan bağ kuruyor.
Sisitem Nasıl Çalışıyor?
Honda CR-V Hybrid, şehir içi sürüş koşullarında mümkün olan yüksek verimlilik seviyesini sunmak üzere Elektrikli Sürüş Modu ile Hybrid Sürüş Modu arasında geçiş yapıyor. Hibrit sürüşte, akünün jeneratör motoru üzerinden şarj edilebilmesi için benzinli motordan gelen fazla güç yönlendirilebiliyor. Benzinli Sürüş Modu ise otoyol gibi daha yüksek hızlardaki sürüşler için yüksek verimlilik sağlıyor. Ortalama hızlarda sürüşün yarısından fazlasını Elektrikli Sürüş Modu’nda gerçekleştiren CR-V Hybrid, diğer yandan daha yüksek hızlarda sürüşün üçte birini Elektrikli Sürüş Modu’nda gerçekleştiriyor. i-MMD teknolojisinin işletim sistemi, sürücünün herhangi bir müdahalesine gerek olmaksızın sürüş koşullarına bağlı olarak sürüş verimliliğini mümkün olan en üst seviyeye çıkartmak üzere sürüş modları arasında ne zaman geçiş yapması gerektiğine karar veriyor.
Güç Sisitemleri Arasındaki Geçiş Hissedilmiyor
Honda’nın CR-V Hybrid projesindeki mühendisler, özellikle araç durduğunda devreye giren start/stop özelliği de dahil olmak üzere güç sistemleri arasındaki geçiş sürecinin sürücü ve beraberindeki yolcular tarafından fark edilmemesini sağlamak için çalışmalar yaptı. Bu çalışmalar sonucunda Honda CR-V Hybrid’in güç yönetimleri son derece sessiz ve sarsıntısız bir şekilde devreye girip çıkabiliyor. Tork üretiminin sürekli ve mümkün olduğunca homojen bir şekilde aktarılması sayesinde hangi güç kaynağının kullanımda olduğu, hangi güç kaynağının devreden çıkıp diğerinin devreye girdiği anlaşılmıyor.