Hyundai E-GMP EV Platformu ile Yeni Bir Devir Başlatıyor
Ayrıca, 0-100 km/s arasını da 3,5 saniyeden daha kısa bir sürede tamamlayabilecek.
Hyundai Motor Group, geleceğin BEV (Battery Electric Vehicle) araçları için en son teknoloji ışığında geliştirdiği yeni platformunu tanıttı. E-GMP adı verilen bu yeni platform, tamamen elektrikli modellerde kullanılacak ve endüstride fark yaratacak. Hyundai, 2025 yılına kadar üreteceği 23 yeni modelin tümünde bu yeni platformu kullanmayı planlarken aynı zamanda dünya çapında da 1 milyon adetten fazla satış hedefliyor.
Müşterilerinin beklentilerine ve ihtiyaçlarına göre optimize edilen yeni platform, sürüş dinamiklerini ve modülerizasyonu ön planda tutuyor. Dünyanın ilk çoklu şarj (400V / 800V) ve çift yönlü güç dönüştürme işlevini bir arada sunan bu yeni platform, sadece BEV araçlar için özel olarak geliştirildi. Mevcut içten yanmalı motorlu araçların platformlarına kıyasla daha fazla avantaj sunan E-GMP, sürüş performansı, güvenlik donanımları, esnek batarya yerleşimi, daha fazla yaşam ve bagaj alanı gibi özelliklere sahip.
Hyundai Motor Group Başkanı ve Ar-Ge Bölümü Başkanı Albert Biermann, basın toplantısında yaptığı konuşmadında; “Bugün önden çekişli Hyundai ve grubumuzdaki diğer markaların BEV modelleri, zaten kendi segmentlerinde en verimli otomobiller arasında yer alıyor. Arkadan itişli E-GMP ile teknolojik liderliğimizi, müşterilerimizin mükemmel sürüş dinamikleri ve olağanüstü verimlilik beklentilerine göre genişletmiş oluyoruz” dedi.
E-GMP, modülerleştirme ve standardizasyon yoluyla sedanlar, SUV’lar ve CUV’ler gibi çoğu araç segmentinde kullanılabiliyor ve modellerin daha hızlı ve daha esnek bir şekilde geliştirilmesine olanak tanıyor. Kısacası, esnek geliştirme sayesinde, amaca uygun özel modeller geliştirilebiliyor. Örneğin; bu platform ile ekonomi odaklı bir BEV araç üretilebilirken aynı zamanda yüksek performans isteyen müşteriler için de 3,5 saniyeden daha kısa sürede sıfırdan 100 km/s hıza ulaşan ultra hızlı bir model geliştirmek mümkün.
Sürüş, güvenlik, maksimum oturma ve yükleme alanı için özel olarak tasarlanan E-GMP, ayrıca yüksek hızlarda etkili olan gelişmiş bir viraj performansı ve sürüş stabilitesi de sunabiliyor. Ön ve arka arasındaki optimum ağırlık dağılımı, alt seviyede konumlandırılmış pil ve düşük ağırlık merkezi sayesinde üstün bir sürüş vaad eden bu platform, böylelikle önceki BEV araçlara göre çok daha keyifli ve etkileyici bir tarza sahip.
Yüksek performanslı elektrik motoru, E-GMP’nin performanslı yapısıyla da eş seviyede olacak. Bu amaçla, orta ve üst segmentler için kullanılan beş noktadan bağlantılı arka süspansiyon sistemi ve gücü tekerleklere iletmek için tekerlek rulmanlarını tahrik mili ile birleştiren dünyanın ilk entegre aksı (IDA), sürüş konforu ve üstün yol tutuş için yeni modellerde görev alacak.
Platform, ultra yüksek mukavemetli çelikten üretilecek ve özel batarya destek yapısı sayesinde olası kazalar için pil güvenliğini de sağlayacak. Gövde ve şasinin enerji emici özel güçlü bölümleri, etkili bağlantı noktalarıyla bataryaya gelebilecek şiddetli darbeleri verimli bir şekilde emilebiliyor.
Ayrıca mühendisler, aracın önünde bulunan bağlantı noktalarını ve yapısını da güçlendirerek, elektrik sistemine ve aküye olası çarpma kuvvetini de en aza indirgemiş oluyor. A sütununun özel yapısı da yolcu bölmesinin takla esnasında veya önden şiddetli çarpışmalarda deforme olmasını önlüyor.
Ön ve arka akslar arasına monte edilen pil ise Hyundai’nin şimdiye kadar geliştirdiği en güçlü sistem olacak. Bu pil teknolojisinde yeni ve ayrı bir soğutma bloğu bulunuyor. Mevcut EV pil teknolojisine göre yaklaşık yüzde 10 oranında daha hafif olan piller zemine daha yakın bir poziyonda konumlandırılıyor. Böylelikle kabinde daha fazla oturma ve yaşam alanı elde ediliyor.
E-GMP’nin yeni elektrik sistemi, güçlü bir motora ve EV invertöre sahip. Bu bileşenler, tek bir kompakt modüle entegre edilmiş. Yani, motorun maksimum hızını mevcut motorlara kıyasla yüzde 70’e kadar yükselterek güçlü bir performans sağlıyor. Yüksek performanslı motor, diğer motorlardan daha küçük ve aynı zamanda daha hafif. Böylelikle hem araç ağırlığı hem de yer bakımından çok verimli anlamına geliyor. Ağırlıklı olarak arkadan itişli bir yapıya sahip olan platform, isteğe bağlı olarak dört tekerlekten çekiş sistemine de izin verecek.
Mevcut elektrikli araçların çoğu 400V hızlı şarj altyapısı ile üretiliyor. Ancak, 350kW’a kadar 800V şarj altyapısının geliştirilmesiyle daha da hızlı şarjı mümkün. Bu doğrultuda Hyundai, geçtiğimiz ay stratejik bir ortak ve hissedar olarak Avrupa’nın önde gelen yüksek güçlü şarj ağı IONITY’ye yatırım yapmıştı. IONITY, Avrupa ülkelerindeki otoyollarda 350 kW’a kadar şarj kapasitesi kullanarak 308 adet yüksek güçlü şarj (HPC) istasyonuyla hizmet veriyor. IONITY, bu sayıyı 2022 yılına kadar 400 HPC istasyonuna çıkarmayı planlıyor.
Hyundai de bu avantajı kullanarak, tam şarjlı bir batarya ile maksimum 500 km’nin üzerinde bir menzil sunmayı planlıyor. Araçlar 18 dakikada yüzde 80’e kadar yüksek hızda şarj edilebilirken aynı zamanda beş dakikada da sadece 100 km’ye kadar sürüş menzili için şarj imkanı mümkün olacak.
Çift yönlü entegre şarj sistemini kullanan araçlar, 110 / 220V elektrikle çalışan aygıtları da özel prizi sayesinde çalıştırabilecek. Orta büyüklükte bir soğutucuyu ve 55 ekran LED TV’yi 24 saate kadar çalıştırabiliyor. Dahası, özel priz sistemiyle başka bir EV aracı da şarj edebiliyor.
E-GMP, Hyundai Motor Group’un piyasaya çıkış tarihleri kesinleştirilmiş 11 BEV araç dahil olmak üzere toplam 23 BEV modelinde kullanılacak. Bu yolda 2025 yılına kadar dünya çapında 1 milyondan fazla elektrikli araç satmayı hedefleyen Hyundai, BEV vizyonunun bir parçası olarak ‘IONIQ ‘ markasını geçtiğimiz Ağustos ayında açıklamıştı. Bu yeni marka altında, üç özel model hazırlayan Hyundai, önümüzdeki yıl tanıtacağı IONIQ 5 ve IONIQ 6 haricinde 2024’e kadar da IONIQ 7’yi gün yüzüne çıkaracak.