TOGG 5 yılda satış sonrası ekosistemini hızla dönüştürecek
Otomotiv yedek parça sektöründe 130’dan fazla üreticinin distribütörlüğünü yapan Motor AŞİN, TOGG projesinin tüm otomotiv sektöründe oluşturacağı etkilere ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
“TOGG projesinin en heyecanlandıran konusu belki de kamuoyunda çok fazla gözükmeyen, nitelikli istihdamla sadece üretim boyutu değil, belki yazılım ve yönetim noktasında küresel olarak yarını ve daha gelişmiş noktaları konuşan projelendiren ve hayata geçirmek üzere pozisyon alan ender ülkelerden biriyiz. Bu bizi global piyasada milli projemiz olarak çok üst segmentlere taşıyacağı özgüvenini veriyor. Kısacası bu proje ekibi yarını konuşuyor. Bunun, arkadan gelecek mühendis veya teknisyen boyutundaki tüm genç jenerasyona da büyük ümit ve heyecan verdiğini düşünüyoruz. Bu nokta bütün paydaşlarca bu projenin ülkenin milli seferberliği konumunda değerlendirilip, desteklenmesi en büyük arzumuz.”
Avrupa’daki regülasyonlara bağlı olarak elektrikli otomobillere olan ilginin artışı ve Türkiye’nin lojistik üssü konumunda yer almasıyla, girişimin seri üretim elektrikli otomobil ihracatının yanı sıra, yedek parça ihracatıyla da ülke ekonomisine ciddi döviz girdisi sağlayacağını ifade eden Motor AŞİN CEO’su Saim Aşçı, 2019 yılında lansmanı yapılan TOGG’un, ülkemiz adına otomotivde bir milat olduğunu belirtti. Türkiye’nin dünya çapında bilinen Toyota, Hyundai, Fiat, Ford ve Renault gibi markalara üretim yaptığını; fakat aynı zamanda, arka planda bu üretimlerin dışında birçok otomobil markasına yedek parça desteği sağladığını dile getiren Aşçı; ülkemizin özellikle binek araç üretimi konusunda hali hazırda güçlü bir insan kaynağına ve tecrübeye sahip olduğunu söyledi.
“Geniş bir vizyon ve milli bir duruşla projeye katkı sağlamalıyız”
Türk otomotiv sanayisinin yaklaşık 70 yıllık köklü bir geçmişi olduğunun altını çizen Aşçı, yerli bir markayla yepyeni bir otomobil üretimine geniş bir vizyonla yaklaşmak gerektiğini ifade ederken, “Elektrikli araç yeni ve gelişmekte olan bir pazar. Bu pazardan alınabilecek maksimum paydayı alabilme ihtimalimiz varken, sadece satış sonrası olarak üretim yapmamız nispeten küçük bir vizyon. Sadece satış sonrası yerine her ikisini de yapabilme kabiliyetine sahibiz. Otomotiv sektör; dış ticaret fazlası verdiğimiz, güven ve istikrarla ilerlediğimiz bir alan. Dünya’da ve Avrupa’da otomobil üretiminde ilk sıralarda yer alıyoruz. Trendi yakalamamız açısından Türkiye’nin Otomobili’nin elektrikli doğması, çok doğru bir karardı ve bu fırsatı doğru zamanda yakaladık. Hatta bence bir adım ileride tüm TOGG ekibi bu projede yarını konuşuyor diyebiliriz. Bu özgüven ve heyecan projenin başarısını çok olumlu etkileyecektir. Küresel pazarda oyun değiştiren bir aktör olma yolunda ciddi bir motivasyon verdiğini düşünüyorum. Bu konuda milli bir duruş sergileyerek, tüm paydaşların bu açılımı canı gönülden desteklemesi gerektiği aşikar. Bunun gibi yerli projelere tüm sektör olarak katkı sağlamalıyız.” açıklamasında bulundu.
“TOGG ile satış sonrası 2 kat büyüme potansiyeline sahip”
Ülkemiz otomobil endüstrisinde yedek parça sektörünün her yıl ortalama 3 Milyar Euro’dan fazla ihracat gerçekleştirdiğine de değinen Motor AŞİN CEO’su Saim Aşçı, yerli üretim otomobillerin pazarın gelişmesinde büyük rol oynadığını ekledi ve sözlerine: “TOGG projesi kapsamında üretilecek otomobillerin ihtiyaç duyacağı tüm komponentleri geliştirecek, OEM ve eşdeğer parça statüsünde üretim kabiliyetine sahip birçok yerli markayla pazarın 2 kat büyüme potansiyeli var. Karoserden yürüyen aksama, janttan şanzımana, camdan lastiğe, bataryaya, motor ve şanzımana her alanda parça geliştirebilen ve üretebilen yerli markalarımız mevcut. Bu nedenle üretime geçişle birlikte girişimin maksimum 5 sene içinde otomotiv satış sonrası ekosistemini ve yedek parça sektörünü hızla dönüştüreceğini öngörüyoruz.” şeklinde devam etti.